Eğer siz de benim gibiyseniz ve kitaba hızlıca dahil olan karakterlerin kontrolünü kaybediyorsanız, Barış Bıçakçı’nın Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra kitabını okurken kafanız karışabilir, hatta karışmasa bile yüzünüze fırlatılan karakterlerin nereye ait olduğunu çözene kadar huzurunuz kaçabilir.

Bunları yazmamın sebebi, kitaba yöneltilen bir eleştiri değil. Hatta bu karmaşıklık hoşuma gitti ilk kez okurken. Sadece benim gibi okumayı bitirdikten sonra bir de olaylara tepeden bakayim demek isteyenler için basit bir grafik yaptım. Kitapta bulunan çoğu karakterin (mesela Ahmet’in babası ile annesini almadım pek önemsiz kaçtıkları için) birbiriyle bağlantısını açıklıyor çok fazla (hatta bence hiç) spoiler vermeden.

Buyrun:

Bir aile ağacı değil bu elbette. O yüzden o şekilde yorumlamayın. Aile fertleri siyah oklar ile, aile dışı ilişkiler kırmızı oklar ile gösterildi. Başak’ın iki tane kardeşi yok yani, biliyorum yanlış okumadım kitabı.

Bu grafiğe bakınca farkettiğim garip bir şey, kitabın merkezinde Başak varmış gibi gözükmesine rağmen, ağacın en çok budaklandığı karakter Umut. Umut’un arkadaşının çoçuğu bile hatırı sayılır derecede anılıyor kitapta. Belki Barış Bıçakçı’nın bize bir mesajıdır.