TRUTHEAR x Crinacle ZERO:RED ile (C)Hi-Fi’ya ilk adım

Neredeyse çalıştığım her dakika müzik dinlerim. Önceki postumdan da göreceğiniz üzere, genelde Bluetooth kulaklıklar kullanıyorum. Kulaklıklar üzerine inceleme yazacak kadar merağım olsa da aslında Hi-Fi dünyasına dair bir bilgim pek yoktu.

Geçen ay kulaklığımın silikon uçlarını kaybedip, fellik fellik yedeklerini ararken, AliExpress’te köpük uçlara denk geldim. Yalan yok, baya şaşırdım böyle bir ürün olmasına. Meğersem Hi-Fi meraklıları kullanıyormuş kulağa daha güzel otursun diye.

Bu sayede de Hi-Fi ve Chi-Fi dünyasını keşfettim. Elbette hemen bir merak başladı: bu kadar müzik dinliyorum, acaba (C)hi-Fi ürünler kullanmayarak bir şey kaçırıyor olabilir miyim? Hemen başladım araştırmaya.

IEMler ve Chi-Fi

In-ear monitor’ler (IEM), kulak kanalının içine oturan ve çoğunlukla müzisyenler ve odyofiller için üretilen kulaklıklar. Ses kalitesi önemli olduğu için genellikle kablolular ve birden fazla driver’a sahip olabiliyorlar. Bu da sesin netliğini artırıyor (elbette sadece tek bir driver’a sahip olan da çok IEM var).

Anladığım kadarıyla, son yıllarda Çinli firmaların yaptığı atak ile fiyatları çok düşmüş ve IEM pazarı çok büyümüş. Hatta Hi-Fi dünyasında Chi-Fi diye yeni bir alt kategori oluşmuş.

Tahmin edeceğiniz gibi çok derin ve karmaşık bir sektör. Benim yolum bir şekilde TRUTHEAR x Crinacle ZERO:RED‘e düştü ve almaya karar verdim.

Sahibinden.com‘dan Güvende Alışveriş

Bu modeli Akalın Müzik’te ve sesçibaba’da gördüm ancak ben beğenecek miyim bilmediğimden ikinci el almak istedim. Sahibinden.com’da 1750 liraya temiz de gözüken bir ilan gördüm. Param Güvende özelliği ile ürünü aldım, jet gibi geldi. Genel olarak baya memnun kaldım sahibinden.com’un bu özelliğinden.

Deneyim

Kulaklıkların teknik detayına ben pek girmeyeyim, YouTube videolarını tavsiye ederim bu konuda. Kulaklığın geliştirilmesine katkıda bulunan kişi zaten ünlü bir YouTuber: I Made the Ultimate Budget IEM? | Truthear x Crinacle Zero:RED.

Kutu içeriğini görmek ve incelemesini dinleme istiyorsanız ise TRUTHEAR x Crinacle ZERO: RED Review – Which To Choose? videosuna bakabilirsiniz. Karşılaştırma gibi duruyor ama faydalı bilgiler var.

Hissiyat olarak, kulaklıkların ses kalitesine çok ama çok şaşırdım. Sanki tüm sesler çok daha net ve birbirinden ayrı geliyor gibi. Tek bir enstrümana odaklanmak çok daha kolay, çünkü sesler birbirine karışmıyor. Bluetooth kulaklıkla (Soundcore Liberty 4 NC) aynı şarkıları dinlediğimde daha birbirine karışmış, bulamaç olmuş enstrümanlar duydum. Bluetooth kulaklıklar dinleyerek bu kadar ses kalitesinden feragat ettiğimi bilmiyordum ve artık masabaşındaysam sadece Zero Red’den müzik dinlemek istiyorum.

Konfor olarak da IEM’lar bana epey rahat gibi geldi, sanıyorum kulağın üstünden kablosu takıldığı için. Diğer kulakiçi kulaklıklarda olduğu gibi kulaktan düşecek hissiyatı yok. Kafa üstü kulaklıklar gibi de sıcaklatmıyor, yazın bile takabiliyorum. Dolayısı ile güzel bir pratikliği var bu anlamda.

Tabii kablolu kulaklık kullanmayalı çok olmuş. Dışarıda dinlemek hem kablo sebebiyle hem de ANC olmaması sebebiyle hoşuma gitmedi. Zero Red’i sadece evde kullanım için ayrıdım şimdilik. ANC olunca sanki müziğin sesini de çok açmama gerek kalmıyor, 85 desibel limiti yetiyor. IEM’i taktığımda ise sesi çok açasım geldi, bu da kulak sağlığı için hiç iyi değil. Öyle ki, yukarıda bahsettiğin YouTuber Crinacle, 50-60 desibel arasında dinliyormuş müzikleri.

Bir diğer pratiklik sorunu da kablolu bağlantı: iPhone ve iPad’lerde artık 3.5mm kulaklık çıkışı yok, dolayısıyla bir dönüştürücü almanız lazım. Dijital veriyi analog sese dönüştüren aygıtlara DAC (Digital to Analog Converter) deniyor ve başlı başına bir odyofil konusu.

Gördügüm kadarıyla (örnek), orijinal Apple dönüştürücüleri başlangıç için yeterli. Ben Zero Red’in için kılıfın içinde daimi olarak dönüştürücüleri de taşıyorum.

Linux, Spotify ve Apple Music

Çalışırken genelde müziği tarayıcıdan açıtığım için Spotify ya da YouTube Music’ten dinliyordum. Ancak çok çabuk öğrendim ki müzik stream uygulamalarının web versiyonları yüksek kalitede müzik çalmak istemiyor ya da çok önem verilmediği için bu özellik getirilmemiş. Hele Linux’ta şansınız daha az. Örneğin YouTube Music’i bir türlü yüksek kaliteye ayarlayamadım. Kendi kendine normal seviyeye geri dönüyor. Sanırım DRM eksiklikleri sebebiyleymiş (tam araştırmadım).

En iyi şans uygulama indirmek. Linux’te bir süre Spotify uygulamasından dinledikten sonra Apple Music’e geçtim, çünkü telefonda kayıpsız modu denemek istiyordum.

Açıkçası Apple Music’in kayıpsız moduyla Spotify’in yüksek kalite sesini ayırt etmek benim için şu anda mümkün değil. Bir süre Apple Music deneyeceğim yine de.

Platformlar arası geçiş zor ama arşivi taşımak toplamda 2-3 saatimi aldı, ki eski albümleri görüp dinlediğim için çok zevkli bir aktiviye de dönüştü. Arşiv harici sevdiğim playlistleri tunemymusic.com ile transfer ettim.

Sonuç olarak, 2 bin lira gibi bir fiyata hem dinlediğim müzikten daha çok keyif alır oldum, hem de yepyeni bir dünya keşfettim.


Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *