Bu yazım bir medya sunucusu çözümü olan Plex hakkında olacak. Bu yazılımı uzun zamandır ATP‘de duyuyor ancak nedir ne değildir diye merak etmiyordum. Fakat bir kere şans verince ne kadar muhteşem bir şey olduğunu anladım. Öncelikle ne olduğundan bahsedeyim.

Plex Nedir?

Plex, bilgisayarınızda bulunan film ve dizi gibi medyaları istediğiniz bir cihazdan oynatmanıza yarayan bir medya sunucusudur. Bunun için Plex’i sunucu olarak kullanacağınız bilgisayara kurmanız ve medyalarınızın olduğu klasörü Plex’e göstermeniz yeterlidir.

Plex bu klasördeki filmleri, dizileri tarar. Fragmanlarını, afişlerini, bilgilerini, bölüm açıklamalarını bulur. Rotten Tomatoes ve IMDB puanlarını toparlar. Dizi ve filmlerde hangi dakikada kaldığınızı takip eder. Tema müziklerini bile indirir. Sonuç olarak hepsini size güzel bir arayüzde sunar.

Dediğim gibi Plex bir sunucu. İstediğiniz işletim sistemine (Mac, Linux, Windows ve hatta NAS’lere) kurabilirsiniz. Bu sunucuya bağlanmak için Plex’in uygulamalarını kullanıyorsunuz. Aklınıza gelebilecek her platform destekleniyor. Bu bir televizyon olabilir, bir bilgisayar olabilir, tarayıcı olabilir. Bu uygulamalar yerel ağ üzerinden sizin sunucunuza bağlanıyor ve kullanıma hazır hale gelebiliyor.

İzleyeceğiniz içeriğin tüm aktarımı da bu yerel ağ üzerinden yapılıyor. Dolayısı ile aktarım hızı genellikle problem olmuyor.

Sadece bu kadar da değil, eğer isterseniz Plex sunucunuzu internete de açabilirsiniz. Böylece evde olmasanız bile evinizdeki arşivinize erişebilirsiniz.

Plex Neyi Kolaylaştırır?

Bu sorunun cevabını kolaylaştırmak şöyle bir senaryo düşünelim. Diyelim ki evde kanepenize oturup televizyonda bir film izlemek istiyorsunuz. Yapmanız gerekenler kabaca şunlar.

  1. Film dosyasını edinmek
  2. Filmin doğru altyazısını bulmak
  3. Filmi ve altyazısı bir şekilde televizyona aktarmak
  4. (Nadiren de olsa) Filmin formatı TV tarafından desteklenmediği takdirde onu dönüştürmek, 3. adımı tekrarlamak

Plex sunucusunu kurduktan sonra zaten kafadan üçüncü ve dördüncü adımları yapmaktan kurtuluyorsunuz. Önce oradan başlayalım.

Sunucu Kurulumu

Sunucu kurulumu oldukça basit. İstediğiniz işletim sistemine kurabilirsiniz. Kurmak için Plex’in sitesindeki adımları takip etmeniz yeterli.

Sunucu kurulumu için işletim sisteminin pek önemi olmasa da bilgisayar seçiminin önemi var. Eğer sürekli ulaşılabilir olacak gerçek bir sunucu istiyorsanız 7/24 açık olacak, günlük hayatta kullanmayacağınız bir bilgisayar seçmenizde fayda var. Bu bilgisayarı gerçek bir sunucu gibi düşünebilirsiniz. Ekrana sahip olmasına bile gerek yok. Terminal ile Plex’i kurduktan sonra Plex’e erişmek için yerel ağdaki herhangi bir bilgisayarı kullanabilirsiniz (http://192.168.0.22:32400 gibi bir adresten).

Elbette sadece kendiniz kullanacaksanız bilgisayarı sürekli açık tutmanıza da gerek yok. Bir şeyler izlemek istediğinize açmanız yeterli. Plex zaten bilgisayar açılınca otomatik başlıyor.

Ancak yine de hali hazırda günlük işler için kullandığınız bir bilgisayara kurmanızı tavsiye etmem. Yüksek çözünürlüklü filmler, eğer başka bir formata dönüştürülmeleri gerekiyorsa oldukça işlemci gücü gerektirebiliyor. Bu durumda sizin için o bilgisayar tamamen kullanılmaz hale geliyor. Üstelik bazen film izlemenize bile gerek yok. Plex ara ara metaverileri güncellerken de arkada yoğun işlemler yapıyor.

Plex’in sitesinde nasıl bir işlemcinin yeterli olacağına dair bilgiler var. 1080p bir film için 2000 PassMark puanına sahip bir işlemci yeter diyorlar. Yani 1080p çözünürlükte takılacaksanız, en az bir i3 işlemciye sahip bilgisayara kurmanızda fayda var.

Plex donanım hızlandırma özelliklerinden de yararlanabiliyor ancak bu sadece Plex Pass satın almış kişilerde aktif oluyor. Ben deneyemedim.

Ben evde eski duran bir laptopa kurdum Plex’i. Ben tam olarak sunucu gibi kullanamadım. Halen kendim torrentleri indirip Plex klasöründe sürüklüyorum. Dolayısı ile bir ekran ve bir mouse ile idare edebildiğim bilgisayarda Plex kurulu olması pratik geliyor. Otomasyonu henüz o seviyeye çıkaramadım (Bundan yazının sonunda bahsedeceğim).

Dediğim gibi bu eski bir laptop. Eski olmasının yanında zaten ilk alındığında bile çok zayıf performansa sahip bir laptoptu. İşlemcisi Intel Celeron 847. 1.1 GHz’lik herhangi bir iş yüküne elverişli olmayan kötü bir işlemcisi var. PassMark skoru 900’lerde. Yani 1080p film dönüştürmek için tavsiye edilenin yarısı. Bu yüzden eğer film/dizi dosyasının oynatılabilmesi için dönüştürülmesi gerekiyorsa gerçekten izlenmeyecek kadar takılmalar yaşanıyor. Yani Plex’in işlemci tavsiyelerini ciddiye almakta fayda var. Bu konuya bir sonraki konuda biraz daha değineceğim.

Client (Oynatıcı) Kurulumu

Client derken kastım film ve dizileri izleyeceğiniz platform. Bunlara oynatıcı diyeceğim bu yazıda. Plex’in oynatıcısını şu sayfada yer alan tüm cihazlara kurup sunucunuza bağlanabilirsiniz. Ben Android TV’de kurdum.

Oynatıcıyı kurmakta gerçekten çok fazla bir şey yok. Sunucuyu kurarken açacağınız Plex hesabınızla giriş yaptığınızda sunucunuza da otomatik bağlanıyor.

Herhangi bir uygulama kurmadan Plex’in sitesi üzerinden de giriş yaparak web oynatıcısına erişebiliyorsunuz. Web oynatıcısı kesinlikle harika. Zaten uygulamalarda mümkün olmayan çoğu ayarlamayı (örneğin metaverileri yenilemek gibi) web arayüzü üzerinden yapıyorsunuz.

Oynatıcılara dair bilinmesi gereken kritik şeylerden biri destekledikleri formatlar. Oynatıcı ne kadar fazla format destekliyorsa sunucuda dosya dönüşümü yapmaya o kadar az gerek kalıyor. Zayıf bir sunucunuz varsa ve 1080p filmleri hem dönüştürüp hem de stream yapmaya gücü yetmiyorsa farklı bir oynatıcı kullanmayı deneyebilirsiniz. Hatta sırf bu amaçla, mümkün olduğunca fazla format destekleyen oynatıcı çözümler var. Bunlardan biri RasPlex.

Plex uygulamasıyla, mobil cihazlardan içerik tüketmek için maalesef bir miktar para vermeniz gerekiyor. Ya aylık/senelik/ömür boyu Plex Pass alacaksınız ya da kullanacağınız cihazı belli bir ücret karşılığında unlock edeceksiniz. Bunlar haricinde resmi Plex uygulaması ile bir şeyler izlemek mümkün değil. Ancak kumanda olarak kullanabiliyorsunuz.

Ancak ne mutlu ki Plex sunucunuza bağlanmak için illa orijinal Plex uygulamasını kullanmanıza gerek yok. iOS için konuşacak olursam, Infuse gibi alternatif bir uygulama ile sunucunuza bağlanabilir, istediğiniz içeriği oynatabilir, altyazılara kadar ayarlayabilirsiniz. Infuse da tamamen bedava bir uygulama değil ancak ben normal kullanımda herhangi bir limite denk gelmedim.

Altyazılar

Altyazılar en büyük problem kaynağı. Plex dünyasında da %100 çözülmüş değiller. Biraz bahsedeyim.

Plex, filmlerin ve dizilerin bölüm bilgilerini, puanlarını, yorumlarını, tema müziklerini çekerken belirli metaverileri arıyor. Bu aradığı metaverilerin arasına isterseniz altyazıları da ekleyebiliyorsunuz. Bunun için Plex’in içinde kurulu gelen opensubtitles.org eklentisini kullanabilirsiniz. Bu eklentiyi kullanmak için opensubtitles.org sitesi giriş bilgilerini girmeniz ve istediğiniz dilleri seçmeniz yeterli. Plex metaverileri yenilediğinde uygun bulduğu altyazıları indirecektir.

Ancak tabii, keşke her şey bu kadar olsaydı. Türkçe altyazı tercih ettiğinizde çok yüksek ihtimalle Türkçe karakter problemi yaşayacaksınız. Çoğu Türkçe altyazı dosyası UTF-8 karakter kodlu olmadığı için Plex bunları oynatırken karakter sorunu yaşatıyor. Dolayısı ile bu altyazıların UTF-8 kodlamasına otomatik dönüştürülmesi için şu eklentiyi kurup uygulamanız gerekecek. Bu eklenti her yeni altyazı indirildiğinde çalışarak altyazı dosyasını dönüştürecek.

Elbette sorunlar burada bitmiyor. Plex, opensubtitles.org sitesini arıyor ancak Türkçe altyazı için turkcealtyazi.org gibi kaynaklar da bulunmakta. Eğer Plex altyazıyı bulamazsa veya bulduğu altyazı uyumsuzsa elbette manuel olarak da altyazı ekleyebilirsiniz. Bu Local Subtitles olarak geçiyor ve senelerdir yaptığımız şeyden çok farklı değil. Oynattığınız dosyanın bulunduğu klasörde, dosyayla aynı isimde bir altyazı dosyası koymanız yeterli oluyor. Talimatları burada. Elbette elle eklediğiniz dosyanın taranması için metaverileri yenilemeniz gerekmekte.

İleri Seviye Plex

Buraya kadar anlattıklarım Plex’in giriş seviyesiydi. Bu bahsettiklerimi ayarladığım zaman ben gerçekten film/dizi izleme düzeninden oldukça memnundum. Bir dizi takip etmek, film açıp yarısında kalmak, odada bilgisayardan devam etmek hayatımı oldukça kolaylaştırdı.

Elbette bu yetmedi. Daha da derine inmek istedim.

Yukarıda bir listemiz vardı hatırlarsanız. Bir filmi televizyonda izlemek için gereken adımlar.

  1. Film dosyasını edinmek
  2. Filmin doğru altyazısını bulmak
  3. Filmi ve altyazısı bir şekilde televizyona aktarmak
  4. (Nadiren de olsa) Filmin formatı TV tarafından desteklenmediği takdirde onu dönüştürmek, 3. adımı tekrarlamak

Plex’in ikinci, üçüncü, dördüncü adımlarda nasıl hayatımızı kolaylaştırdığını yazdım. Şimdi ilk adıma dair neler yapılabilir ona bakalım.

Sonarr ve Radarr

Tahminim çoğu kişi için film dosyasını edinme yolu torrent olacaktır. Bunun için ben bilgisayarın başına geçiyorum, filmi bulup indiriyor ve daha sonra bunu Plex klasörüne sürükleyerek hazır hale getiriyorum. Ancak bu adımı da otomatize etmenin bazı yöntemleri var.

Sonarr dizileri takip etmenizi, yeni bölümleri indirmenizi sağlayan açık kaynaklı bir yazılım. Plex ile hiçbir bağı yok ancak iki sistemi entegre edebiliyorsunuz. Sonarr’ın kurulumu da Plex gibi basit.

Radarr ise Sonarr’ın film versiyonu. Sonarr’ın açık kaynak olmasından yola çıkarak ondan türetilmiş bir yazılım. Ben Sonarr’ı kurmadım. Sadece Radarr’ı kurdum. O yüzden daha çok ondan bahsedeceğim.

Kurulumu aynı Plex gibi. Ben burada anlatmayacağım. Buradan takip edebilirsiniz. Radarr çalışmaya başladığında belli bir port üzerinden sunucunuza bağlanıyorsunuz (http://192.168.0.22:7878 gibi). Öncelikle filmleri bulmak ve indirme işlemini otomatize etmek için belli kurulumlar yapmanız gerekiyor.

Bunlardan ilki torrent programınız. Bu download client adıyla geçiyor Radarr’da. Radarr torrent programınıza bağlanabilmeli, ona torrentler ekleyebilmeli ve indirmenin tamamlandığından haberdar olabilmeli.

İkinci olarak hangi formatta hangi boyutta hangi kalitede filmleri istediğinizi Radarr’a söylemelisiniz. Bu da profiles ve quality isimleriyle geçiyor yazılım ayarlarında. Buna belirli senaryolar kurmak denebilir. Örneğin sadece 1080p kalitede ve 5 GB’dan büyük olmayan dosyaları indir diyebiliyorsunuz. Aynı şekilde film internete düştüğünde WebRip olsa da indir ancak sonra BluRay versiyonu çıkınca onu indir ve WebRip versiyonunu sil gibi kurallar yaratabiliyorsunuz.

Elbette filmleri indirdikten sonra Plex’in filmler klasörüne taşımasını söylediğiniz anda Plex’e filmleriniz otomatik aktarılmış olarak geliyor.

Son ayarlama ise Radarr’ın bu filmleri nerede arayacağı. İşte orada işler biraz karışıyor. Radarr’ın kendisinde 1337x.to’ya git ve aramaya başla gibi bir seçenek yok. Neden bilmiyorum, Radarr’ın direkt olarak desteklediği tracker sayısı oldukça az. Ancak bunun da çözümü var.

Jackett

Jackett, ünlü torrent tracker siteleri için bir API sunan bir yazılım. Bu yazılım sayesinde Radarr’ın 1337x, PirateBay gibi herkese açık veya TurkTorrent gibi özel trackerlerda arama yapmasını sağlayabiliyoruz. Ben yine kurulumuna ve ayarlanmasına girmeyeceğim. Çok net rehberleri şurada mevcutlar. Sadece ne olduğundan ne işe yaradığından bahsetmek istedim.

Jackett kurulumu ile Radarr’a arama yapabileceği yerleri söyledikten sonra, Radarr arayüzünden kütüphanenize film eklediğinizde indirmeler otomatik olarak başlayacak ve Plex klasörünüze eklenecektir.

Sonuç

Açıkçası Radarr kurulumunu yapmış olmama rağmen pek fazla kullandığımı söyleyemeyeceğim. En önemli sebebi altyazılar. Evet, Radarr sizin ayarlarınıza göre filmleri buluyor ve indiriyor. Ancak bu filmlerin uyumlu Türkçe altyazısı olacağına dair bir garanti yok. Bu sebeple o indirme işlemi boşa gidebiliyor. Elbette filmlerin popülaritesine göre değişecek bir durum.

Radarr, Sonarr, Jackett olmadan bile Plex hayatimi acayip kolaylastirdi. Açıkçası dizi izlemeyi bile bırakmıştım, indir, TV’ye at, nerede kaldığını hatırla gibi ufak rahatsızlıklar yüzünden. Şimdi Frasier‘a tekrardan başladım, bir yandan da Elementary‘yi izliyorum.

Kaynaklar

Yazıda geçen kurulum kaynakları çalışan bir sistemi kurmak için yeterli. Daha da kafayı kırarsanız Reddit’teki r/Plex subreddit’ini takip etmenizde fayda var.

Ayrıca Plex dünyasında nelerin mümkün olduğunu görmek istiyorsanız çeşitli araçların tanıtıldığı r/Plex Wiki sayfasına bakabilirsiniz.


Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *