Günübirlik Eskişehir

1 seneden fazladır Eskişehir’de yaşıyorum. Bu süre zarfında ziyarete gelenleri gezdirirken en mutlu eden aktivitelerle benim en sevdiğim yerlerle birleştirip bir rota hazırladım.

Maksadım bu yürüyüş turunun Eskişehir’i ziyaret edenlere bir rehber olması, rotayı birebir takip edenleri “nereye gitsek, şimdi ne yapsak, önemli bir yeri kaçırdık mı” diye şüphe bırakmadan gezdirmesi.

Elbette tek günlük bu rotaya sığdıramadığım pek çok yer oldu. Onları da haritada Görülecek Yerler (Alternatif Seçenekler) ve Yeme/İçme (Alternatif Seçenekler) listelerine ekledim. Bu listeleri etkinleştirerek, bu noktaları da haritada görebilirsiniz.

Son olarak bir uyarı: Eskişehir dümdüz bir şehir. Bu sayede sadece yürüyerek gezilebilir ancak bu yaptığim tur kısa bir tur olmadı. Tahminen 20 bin atmanız gerekecek.

Sabah

Eskşehir’e en iyi varış şekli tren. Şehrin göbeğinde iniyorsunuz, direkt gezmeye başlıyorsunuz. Otobüs veya arabayla geliyorsanız da tren garından tura başlamanızı tavsiye ederim.

Öncelikle tren garından indikten sonra Doktorlar Caddesine çıkıyoruz. Burasını kabaca İstanbul’daki İstiklal Caddesi gibi düşünebilirsiniz. Hemen oradan Adalar’a bağlanıp Porsuk Çayı’na ilk bakışımzı atıp fotoğraflarımızı çekiyoruz.

Buradan sonra hedef ara sokaklardan (özellikle Adalar Sokak’tan) geçerek Doyuran Kahvaltı Salonu‘na varmak. Buranın özel bir spesyali var mı bilmiyorum. Düz, güzel bir kahvaltı. Bal-kaymak ve domates sosu yemeden kalkmayın.

Doyuran’dan sonraki rotamız Odunpazarı Modern Müze. Eskişehir’in ana caddelerinden biri olan Atatürk Caddesi’nden dümdüz yürüyeceğiz. Modern sanat müzesi ilginizi çekmezse de sorun yok, bölgede gezecek bir sürü müze var. En popülerlerinden biri Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi.

Öğlen

OMM’de gezip yorulduktan sonra tavsiyem hemen karşısında OMM INN‘e girip orada bir kahve içmek ve dinlenmek. Soluklandıktan sonra Odunpazarı evleri arasında yürüyebilirsiniz. Çok yakınlar.

Ögle yemeği içinse sizi tekrar merkeze yürütüyorum ancak farklı bir yol kullanacağız. Eskişehir’in hamamlarının olduğu bölgeye gideceğiz ve önemli bir alışveriş yeri olan Hamamyolu’dan geçeceğiz. Burası yakın zamanda yayalaştırıldı ve bence yürümesi keyifli bir yer oldu. Hamamyolu’nu geçince rotamız Tanınmış Helvacı.

Buraya oturup helva yemek için değil de helva alıp eve götürmek için geldik. Haftasonu geldiyseniz sıra beklemeniz gerekebilir, çünkü çok popüler bir yer. Ayrıca saat 15’ten sonra gelirseniz kapanmış olma ihtimali de çok yüksek. Bitiyor helvası çünkü. Fiyatlar uygun, lezzet harika. Yarım kilo alıp yanınızda götürün.

Buradan sonra ögle yemeği için çok alternatif var ve hepsi listede işaretli. Ben olsam Tatlidil Köftecisi‘nde yerdim. Hem ortam hem de lezzetler şahane. Ancak alternatif olarak Papağan‘da çibörek de tercih edebilirsiniz.

Yemeğin üstüne ise bir Karakedi Bozcası‘na uğramanızı tavsiye ederim. Çok popüler bir yerdir ancak hala orijinal bir hali vadır. Çarşıya alışverişe gelen ailelerin soluklanma noktasıdır. Bu saydığım yerlerin hepsi birbirine çok yakın.

Öğleden Sonra

Çarşıda yemek yedikten sonra rotamız Devrim Arabası. Uzun bir yürüyüş, üstelik keyifli bir rota bile değil ancak Porsuk’a çıkınca telafisi olacaktır. TURASAŞ lokomotif fabrikasına gidiyoruz. Bu fabrika aslında devasa bir alanda kurulu. Kendi başına mahalle olacak kadar büyük. Devrim Arabası ufak bir kısmında bir kaç farklı lokomotifle beraber sergileniyor.

Devrim Arabası’ndan sonra tekrardan merkeze dönüp turistik takılmak yerine sizi daha da ileriye Kanlıkavak Parkı’na götürüyorum. Burası bence büyüleyici bir yer. İlk turist olarak geldiğimde çok etkilenmiştim, hala da çok etkileniyorum. Hava güzelse zaten şehir buraya akın ediyor. Burada çimlere ya da bir kafeye oturabilirsiniz.

Benim tavsiyem ’78 Coffee‘ye gitmeniz yönünde. Güzel tek katlı bir bina, güzel bir ortam, genişce bir menüsü var. Buraya alternatif Cronies ve Ordinarius gibi kafeler de var. Cronies’in terasına oturup Porsuk ve park manzarası izlemek de keyiflidir.

Turumuz da burada sonlanıyor. Tabii merkezden ve tren garından epey bir uzaklaştık. Geldiğimiz yoldan Porsuk Çayı’nı takip ederseniz tekrar tren garına dönebilirsiniz. Tabii tahmin ediyorum ki bu noktada baya bir yorgunluk çökmüş olabilir üstünüze. Taksi de iyi bir alternatif.